Hayvan Hakları

Hayvan hakları, insani olmayan hayvanlara atfedilen, genellikle bilişsel, duygusal ve sosyal yaşamlarının karmaşıklığı veya fiziksel ya da duygusal acı ya da zevk alma kapasiteleri nedeniyle atfedilen ahlaki ya da yasal haklardır. Tarihsel olarak, hayvan hakları kapsamının farklı görüşleri, felsefi ve yasal gelişmeleri, hayvan ve insan tabiatının bilimsel anlayışlarını ve hayvanlar ve insanlar arasındaki doğru ilişkilerin dini ve etik kavramlarını yansıtmaktadır.

Felsefi Arka plan

Hayvanların uygun tedavisi Batı’da çok eski bir sorudur. Antik Yunan ve Roma filozofları, hayvanların insan ahlakındaki yerini tartıştı. Pisagor’ular ve Neoplatonistler, hayvanların çıkarlarına saygı göstermeye çağırdılar, çünkü öncelikle insan ve hayvan bedenleri arasında ruhların göçüne inanıyorlardı. Biyolojik yazılarında Aristoteles, hayvanların kendi uğruna yaşadıklarını defalarca önermişlerdi. Fakat siyasetteki iddiası, doğanın tüm hayvanlar için insanlık uğruna yapılmasının maalesef bu konudaki en etkili ifadesi haline geldi.

Modern Hayvan Hakları Hareketi

Modern hayvan hakları hareketinin temel ilkesi, pek çok insan olmayan hayvanın, tanıma, değerlendirme ve korumayı hak eden temel çıkarlara sahip olmasıdır. Hayvan hakları savunucularının görüşüne göre, bu temel çıkarlar, onlara hem ahlaki hem de yasal haklara sahip olan hayvanları verir.

Modern hayvan hakları hareketinin, filozoflar tarafından başlatılan ilk sosyal reform hareketi olduğu söylenmiştir. Avustralyalı filozof Peter Singer ve Amerikalı filozof Tom Regan, sadece çalışmalarının etkili olmasından değil, aynı zamanda hayvanların ahlaki hakları ile ilgili felsefi düşüncenin iki ana akımını temsil ettikleri için özel bir sözü hak ediyor. AnimalLiberation (1975) adlı kitabı, hareketin temel belgelerinden biri olarak kabul edilen şarkıcı, insanın çıkarlarının ve hayvanların çıkarlarının eşit olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.