YÖK Lideri Özvar: Üniversitelerin gelişmesi için vakte muhtaçlık var

Yükseköğretim Heyeti (YÖK) Lideri Prof. Dr. Erol Özvar, üniversitelere yapılan ‘kalite’ eleştirisiyle ilgili dünyanın hiçbir üniversitesinin bir anda üst sıralara gelmediğini belirtti. Özvar “Üniversitelerin gelişmesi için vakte muhtaçlık vardır. Üniversite demek gelenek demek, deneyim demek. Ben Türkiye’de bu bakımdan yüksek öğretim kurumlarının göstermiş olduğu büyüme temposunun sağlıklı olduğunu düşünüyorum” dedi.

Mardin’e gelen YÖK Lideri Prof. Dr. Erol Özvar, Artuklu Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Şehir ve Üniversite’ bahisli konferansa katıldı. Prof. Dr. Özvar,  toplantıda yaptığı konuşmada üniversiteler ve kaliteleri konusunda yapılan tenkitlere yönelik üniversitelere biraz vakit tanınması gerektiğini söyledi.

“Hepimiz bu değerli dönüşümün, değişimin içinde yaşıyoruz”

Prof. Dr. Özvar, 2000’li yılların başlarında üniversitelerin Anadolu’nun çabucak hemen her kentine yayılmaya başladığını söz ederek, “Bu açıdan aslında hepimiz bu değerli dönüşümün, bu değerli değişimin içinde yaşıyoruz. Ben doğrusu yükseköğretim alanının genişlemesinin, daha fazla sayıda öğrencilerimizin yükseköğretime erişebilir olmasının Türkiye’nin gelişmesinde çok kıymetli katkı sağlayıcı, kıymet yaratıcı bir rolünün olacağına inanıyorum. Ayrıyeten bu tartışmayı açmamda da hiçbir mahsuru yoktur. ‘Bu kadar üniversiteler açıldı pekala ancak bu üniversitelerin kalitesi, bu üniversitelerde hocalık yapacak, bu üniversitelerde hizmet verecek öğretim elemanlarının durumu ne olacak?’ Evet, bu çok legal, makul ve tartışılması gereken soruların başında geliyor. Vakit tanımak gerektiğini düşünüyorum. Dünyanın hiçbir üniversitesi bugünden yarına bir anda seri atlayıp dünya ölçeğinde bir anda üst sıralara gelmemektedir. Üniversitelerin gelişmesi için vakte muhtaçlık vardır. Üniversite demek gelenek demek, deneyim demek. Gelenek oluşsun, deneyim oluşsun. Ben Türkiye’de bu bakımdan yükseköğretim kurumlarının göstermiş olduğu büyüme temposunun sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Hatta önümüzdeki yıllarda, önümüzdeki 20-30 sene içerisinde yalnızca Türkiye’de değil bütün dünyada bu trendin giderek artacağına inanıyorum” diye konuştu.